Süreyya Ayhan'ın başarısı, yalnızca yurt içinde yaşayan insanları değil, yurt dışında yaşayan Türkleri de sevince boğmuştur. Tıpkı futbol maçlarında olduğu gibi başarılı olduğumuz yarışmalara da kendi yörelerinde olduğunda koşacaklar ve milli takım ve sporcularını coşkuyla alkışlayacaklar; onların başarıları ile övünecekler.
Milli sporcuların ve milli takımların başarıları, farklı spor dallarında olması da, yurt dışındaki Türkler için bir öğünç kaynağı olmasının ötesinde, onların kimliklerini göğüslerini gere gere açığa vurmalarına olanak vermektedir.
Ama bu başarının ortaya çıkışının bir rastlantı olmadığını, tek başına bu sporcuların değil de bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu ve toplumsal desteğin de bu başarının önemli anahtarlarından biri olduğunu yine en iyi yurt dışında yaşayan insanlarımız bilecektir. Hatta sporcuların ve onu destekleyen ekibin bu çalışmasının, günün ve haftanın tümüne yayılan yoğunluk gösterdiğini de şampiyon yetiştiren bu çeverelerde görmüşlerdir.
Sporda başarı için çocuklara ve gençlere yönelmek, başarıları kalıcı kılmak için de onları seçmek ve desteklemek gereklidir. Tüm spor dallarının anası ve başarının alt yapısını kuracak branş atletizmdir. Atletizmde genç yetenekleri seçmek ve onların çevresini antrenöründen hekimine; beslenme uzmanından kondisyonerine kadar gönüllü bir ekiple sarmak olası
Bu çalışma sporda başarı için model bir çalışma ortaya koymalı.
Anadolunun dört bir köşesinden seçilecek genç yeteneklere burs vermek gerek. Bu burs için de yurt dışındaki Türkleri "finansör" olarak düşünebiliriz. Hatta onlara öncelikle kendi memleketlerinden seçilecek genç sporcu yeteneklere burs verebilme olanağı da sunabiliriz. Çünkü yurt-dışında yaşayanlar, o ülkelerde sporcuların nasıl uzun bir süreç içerisinde ve ne kadar geniş bir uzman desteği ile hazırlandıklarını biliyorlar. Gençlere sunulan geniş spor olanaklarının ne kadar geniş bir sporcu seçme olanağı yarattığını biliyorlar. Dolayısıyla başarıya giden yolu, bir çok şampiyonun nasıl varolduğunu tekrar tekrar görüyorlar. Onun için de bu projeye gönülden hak vereceklerdir.
Böylesi bir proje, aynı zamanda geniş bir genç nüfusa sahip ülkemizde de genç işsizliği için çıkış yollarından biri olabilir. Çünkü sporcunun hemen yanında ona destek olacak profesyonellere gereksinme var. "Burs" kavramı yalnızca genç sporcunun yeme-içme-vitamin-giyim vs'ni kapsamıyor; aynı zamanda onun gereksinme duyduğu sağlık bakımından eğitime kadar bir çok alanı finanse etmeyi de kapsıyor. Böylece ülkemizde varolan bazı iş alanları genişleyerek gençleri işe kavuşturacak.
Böylece dagkecisi ikinci bir projeye başlamış olacak
"Beyin Göçünden Beyin Gücüne" devam ediyor ama bunun yanı sıra daha somut bir proje "Sporda başarı ve Genç İşsizliği" ekleniyor. Yurt dışında deneyim kazanan ve yeni kültürlerle tanışan beyinlerin (yalnızca kafa emeğini değil, kol emeğini de içine alıyoruz), elde ettiklerini kök-ülkeleri (yani Türkiye) için de kullanmaları gerek. Gençlere bu kazanımları aşılamak olası, onlara spor ve onu destekleyen hizmetler gibi geniş bir istihdam alanı sunmak olası
Böyle bir "pencere" açmaya ne dersiniz?