Türkiye kamuoyu, uzun yıllar çeşitli nedenlerle kalıcı ya da
geçici olarak ülke dışına çıkan beyin ve kol emeğini "yitirilmiş güç"
olarak algılamıştır.
Bu değerlendirmenin sonucu olarak da, onların katkılarından
yararlanmayı düşünmemiş; bu konuda mekanizmalar oluşturmamıştır. Hem bireysel hem
de toplumsal zenginlik açısından bakıldığında, bu yaklaşım doğru değildir.
Birey açısından "ülke dışına" çıkmak, bir yönüyle
mesleki yetişme ve gelecek, bir yönüyle de yaşam düzeyi açısından yeni olanaklar
demektir. Türkiye'de kaldığında elde edemeyeceği olanakları bu yolla yaratabilmek
demektir. Bir yandan Türkiye'de yakalayamayacağı bilimsel teknik üretim ve
etkileşim ortamı yakalanırken; öte yandan da ülke için yeni bilgi ve teknolojilere
ulaşmada bir "by-pass" olanağının yakalanması anlamına gelmektedir.
Bu fırsatlar değerlendirilmemiştir. Ya insanlarımız
dışlanmıştır; ya da sınırları zorlayanlar küstürülmüştür. Dışlayanlar ve
küstürenler, ülkenin zenginleşmesini, çağdaş bilimsel teknik ilerlemelerin ve
yaklaşımların, kısa yoldan Türkiye'ye aktarılması ile rahatı bozulacak
olanlardır.
Ülkesini sevmeyen onlardır ve yürüttükleri dar-ufuklu
politikaların Türkiye'yi getirdiği nokta bellidir.
Beklentimiz bireylerden ve toplumun örgütlerinden (NGO'lardan).
Çözümü birlikte üretelim.
Çözüm üretimi için bir web sayfası oluşturduk : www.beyingocu.com