Haberler
Köşe Yazıları
Kaynaklar
Dağ Keçisi
Etkinlikler
Ziyaretçi Defteri
Bağlantılar
Samanlık
www.beyingocu.com

 Beyin Göçü Üzerine Terminoloji

Şenay Gökbayrak
Yazarın diğer yazıları

BAŞLARKEN........

Bir olgunun tam olarak anlaşılabilmesi için, o olgunun kavramsallaştırılması gerekir. Yapılan tüm çalışmalarda atılan ilk adım kavramsal çerçevenin oluşturulmasıdır. Biz de "beyin göçünden beyin gücüne" yaklaşımımızda yola çıkarken, beyin göçünü beyin gücüne dönüştürebilmek için öncelikle beyin göçünün ne olduğunu düşündük. Yanıtı bulmak o kadar kolay değildi. Daha doğrusu tek bir yanıt bulmak olanaklı değildi. Bu durum, sosyal bilimlerin doğası dikkate alındığında aslında çok da şaşırtıcı değil. İnsan ve topluma ilişkin bir olguya yine insan ama farklı pencerelerden bakan insanların yaklaşması elbette farklı tanımların ortaya çıkmasına yol açmakta.

Beyin göçü üzerine ilişkin uluslar arası literatür incelendiğinde, araştırmacıların beyin göçünü anlatmak için şu tanımları kullandıklarını görüyoruz.

Yüksek Nitelikli Kişilerin Akışkanlığı (Mobility of highly skilled persons): Bu anlamda beyin göçü, ilk ve orta öğretimini (12 yıl) tamamladıktan sonra en az 4 yıl daha eğitim görmüş, yüksek eğitimli kişilerin (üçüncü derece) göç hareketini anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Buradaki akışkanlık-mobilite, tekrarlanan ya da kalıcı uluslar arası hareketin her şeklini ifade etmektedir.

Beyin Göçü-Emişi (Brain Drain) : Yüksek derecede eğitimli kişilerin kalıcı ya da uzun süreli olarak dış ülkelere gidişinin çok fazla olduğu ve bu gidişin ülkeye döviz, teknoloji, yatırım ya da ticaret transferi şeklinde aktarılamadığı için dengelenemediği, bir başka deyişle kök ülke açısından net bir kaybın söz konusu olduğu durumu anlatmak için kullanılmaktadır. Bu kavram özellikle, gelişmekte olan ülkelerin insan gücünün gelişmiş ülkelere transferi çerçevesinde, söz konusu insan gücüne yapılan eğitim yatırımının yeniden karşılanamaması nedeniyle oluşan insan gücü ve dolayısıyla ekonomik büyüme kaybının altını çizmek için kullanılmaktadır.

Optimal Beyin Göçü (Optimal Brain Drain): Bazı ekonomistler, gelişmekte olan ülkelerin beyin göçünden belli bir oranda yararlanabileceklerini ifade etmektedirler (ne çok ne az). Yüksek ücret ve yaşam şartlarında yurt dışında çalışma olanağı, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları üzerinde eğitimi devam ettirme yönünde bir güdü sağlayacağını ve bunun yurt-içi eğitim düzeyi ve ekonomik büyümeyi arttıracağı savunulmaktadır. Ancak, bu eğitimin gelecekte bir gün yurt dışına gidebilmek amacıyla yapılması, uzun vadede yine net bir kaybın olacağına işaret etmektedir.

Beyin Çöplüğü (Brain Waste): Bu kavram gelişmekte olan ülkelerin, işgücü piyasasının işgücünü tam olarak istihdam edemediği durumda, oluşan beyin fazlalığını anlatmak için kullanılmaktadır. Bu durumda, bir beyin çöplüğü oluşacak ve bunların içinden bazı beyinlerin göçmesinin yaratacağı olumsuz ekonomik etkinin az olacağı savunulmaktadır. Burada kaçırılan önemli bir nokta, gelişmekte olan ülkeler için bazı mesleklerde bir çöplük olurken bazı mesleklerde ise kuraklığın yaşandığıdır. Burada ülkenin gereksinimlerine uygun planlanmış bir eğitim sisteminin olmayışı temel etmendir.

Beyin Dolaşımı (Brain Circulation): Beyin gücünün kök ülkeye dönmesi ya da kısa süreler ile yurt dışına gidip gelmesi anlamında çift yönlü bir hareketliliği anlatmak için kullanılmaktadır. Bu insan gücünün dışarıda sağlayacağı verimliliği kök ülkeye aktarması anlamında ülkenin verimlilik kaynaklarının artacağına işaret edilmektedir.

Beyin Değişimi (Brain Exchange): Kök ülkenin bir ya da daha fazla ülke ile beyin gücünü değiştirmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu durum ancak, ülkenin kaybettiği nitelikli kişi sayısı ile dışarıdan gelen eşit düzeyde nitelikli kişi akımlarının dengelenmesi durumunda söz konusudur.

Beyin Küreselleşmesi ( Brain Globalisation): Bu kavram, çok uluslu şirketlerin ve küreselleşme güçlerinin, yüksek nitelikli insan gücüne gereksinim duyması sonucu bu kişilerin uluslar arası finans ve ticaret akımlarına entegre olması ve bu güçlerle birlikte dünyayı dolaşması anlamında kullanılmaktadır.

Beyin İhracı (Brain Export): Gelişmekte olan ülkelerin eğitimli ve yüksek nitelikli insan gücünün ikili anlaşmalarla isteyerek, yurt dışına göndermeleri anlamında kullanılan bir kavramdır. Burada izlenen strateji, dışarı gönderilen insan gücünün deneyim kazanarak ülkeye dönmesi ya da orada kazanılan gelir, teknoloji bilgisinin kök ülkeye transfer edilmesidir.

Gizli Beyin Göçü (Hidden Brain Drain): Kendi ülkelerinde fakat bir yabancı şirket çalışan kişilerin durumunu anlatmak için kullanılmaktadır.

Beyin Kazanımı (Brain Gain): Göç veren ülke bağlamında oluşan net kaybın genellikle göç alan ülke için insan sermayesinin değerinde oluşan yükselmeyi anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Bu kavram gelişmiş ülkelerin durumunu karakterize etmek için kullanılmaktadır. Bu anlamda ABD nitelikli işgücü göçü içerisinde, göç alan ülkelerin başında geldiği için mevcut durumu ile temel kazanım ülkesi olmaktadır. Bununla beraber, günümüzde artan iletişim ağları ve yapısal politikalar sonucu, beyin kazanımı, kaybeden konumundaki gelişmekte olan ülkelerin lehine de dönüştürülebilme potansiyelini içinde taşımaktadır.

Tüm bu tanımlar, olguya oldukça farklı açılardan yaklaşan araştırmacıların ortaya koyduğu ve beyin göçüne ilişkin farklı unsurlara işaret etmektedir. Bu kavramsal kargaşa bile beyin göçü olgusunun bir çok boyutunun olduğunun ve tüm boyutların ortaya konulması ile birlikte bütüncül bir tanıma ulaşabileceğimizi bize göstermektedir. Bu boyutların ortaya konulması ise daha sonraki yazılarımız konusu.

NOT: Kavramsal tanımların ayrıntıları için bkz. Lowell L. ve Findlay,A (2002)., Migration of Highly Skilled Persons from Developing Countries: Impact and Policy Responses ", Synthesis Report, International Migration Papers 44, ILO, Geneva.

Yazarın diğer yazıları

Haberler | Köşe Yazıları | Kaynaklar | Dağ Keçisi | Etkinlikler | Ziyaretçi Defteri | Bağlantılar | Samanlık
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri